Trap atıcılığının temeli yıllar öncesine dayanmaktadır, tam anlamıyla dilimize çevirirsek uçan hedef atıcılığıda diyebiliriz. İlk yıllarda canlı nesneler/uçan hayvanlar kullanılarak yapılan bir atış türü olmakla beraber bir çok kesimden gelen tepkiler sebebiyle bu yönteme son verilmişir. Üstünden yıllar geçtikden sonra hayatımızda sporttif bir faaliyet olarak yerini almıştır. Trap atıcılığında, atışlar için trap plakası kullanılmaktadır. Atış tipiyse, atıcının 15 metre önündeki trap makinesi aracılığıyla trap plakları atıcının ses komutuyla fırlatılır. 3 ayrı trap makinesinden aynı anda 3 adet trap plağı fırlatılmaktadır, atıcının her bir plağa iki adet fişek atma hakkı vardır. Trap fişeği olarak 24 gram saçma ve 7,5 numara saçma kullanılan fişekler atılmaktadır, fişeklerin kovan boyu 70 mm'dir. Atış için yarı otomatik ve superpoze 12 kalibre tüfekler kullanılmaktadır, dar şoklu (hedefe giden saçmanın dağılımını sağlamak) ve uzun namlulu tüfekler tercih edilmektedir, genellikle 71 ve 76 cm'dir. Tüfeğin ağırlığıda oldukça önemli bir husustur, atış esnasında ağırlık sebebiyle sarsılma minumuma inecektir. Yurtdışından oldukça popüler olan bu spor, malesef ülkemizde yeterince ilgi görmemektedir. Tüfeklere ve silahlara ilgi duyupta avcılığı tercih etmeyen insanlar için bir alternatifdir. Arkadaşlarınızla ve dostlarınızla keyifli bir vakit geçirmenizi ve reflesklerinizi geliştirmenize olanak sağlayan bir spordur.
Trap atıcılığında olmazsa olmaz aksesuarlar vardır; atış yeleği, atış gözlüğü, şapka ve kulaklık. Bu önemli aksesuarların eksikliği performansınızı direkt olarak etkileyebilir. Bu sebeple atışlardan önce mutlaka kontrol edilmeli ve yanınızda bulundurulmalıdır. Bol cepli ve içinde rahat edebileceğiniz sizi fazla sıkmayan rahat bir yeleği tercih edebilirsiniz. Gözlük seçimlerinizde önemlidir, plağı daha rahat gözlemleyebilir ve seken parçalardan gözünüzü koruyabilirsiniz.
Ateşli bir tüfek kullanılması sebebiyle emniyet kuralları oldukça önemlidir. En önemli kural tüfeğin boş olduğundan emin olsanız dahi insanlara veya canlı bir nesneye tutulmamalıdır. Atıcı hiç bir şekilde tüfeğini atış yönü haricindeki bir yöne tutmamalıdır, tüfekle ilgili karşılaşılan bir sorunda tüfeğe müdahale etmemelidir, hakemlerden destek alınmalıdır.
Atış organizasyonu öncesi dinç ve zinde olmak oldukça önemlidir. Atışlara geçmeden önce gerekli antreman ve çalışmalar yapılarak refleskler harekete geçirilmelidir. Konsantrasyonumuzu hiç bir şekilde bozmamanız gereklidir, diğer atıcıların atışlarıyla hiç ilgilenmeyip kendi atışlarınıza odaklanmanız isabet oranlarınızı arttıracaktır.
Ülkemizde son yıllarda açılan yeni poligonlarla trap atıcılığına ilgi yükseltmektedir. Bu ilginin daha yukarılara taşınması temennimizdir.